Psikomotor Özellikler ve Beceriler
Psikomotor gelişimin yönü beyin omurilik gelişim sırasına göredir. Birey çevresindeki özel uyaranlara vücuduyla özel cevaplar verir. Böylece davranış örnekleri ortaya çıkar. Davranış örneklerinin belli bir olgunluğa ulaşmasında bireyin belli gelişim öğelerine sahip olması gerekir. Psikomotor gelişimle ilgili öğeler “dikkat, kuvvet, denge, tepki hızı ve eşgüdüm şeklinde sıralanabilmektedir. Bu öğeler, her bir becerinin temel unsurları olup, etkili olma dereceleri becerilere göre farklılık gösterir.
Psikomotor ne demektir?
Psikomotor kelimesi anlam olarak hareketi ifade eder. Dünyaya gelen her birey, daha anne karnında iken fiziksel olarak gelişmeye başlar. Dünyaya geldiğinde de bu gelişim hızlanarak devam eder. Önceleri refleks olan bu hareketlerin bazıları, refleks olarak ömür boyu devam ederken bazıları da zamanla organların bilinçli olarak kullanılması ile psikomotor becerilere dönüşür. Nefes alıp vermek ya da göz kırpıştırmak ömür boyu bireyin istemi dışında da olsa devam eden refleksif hareketlerdir. Oysa tek ayak üzerinde sekmek ya da kâğıt kesmek, organların kullanımının bilinçli olması ile yapılan eylemlerdir ve ‘psikomotor gelişim’ içinde değerlendirilmektedir.
Psikomotor gelişim nedir?
Psikomotor gelişim, yaşam boyu devam eden ‘psiko-motor’ becerilerde ortaya çıkan davranışların kontrol altına alınması sürecidir. Söz konusu olan davranışlar; duyu organları, zihin ve kasların birlikte çalışması ile ortaya çıkar. Bir anlamda bu davranışların kontrol altına alınmasını sağlayan süreç, psikomotor gelişimi ifade eder. Psiko-motor gelişim, fiziksel büyüme ve merkezi sinir sisteminin gelişimine paralel olarak organizmanın isteme bağlı hareketlilik kazanması olarak tanımlanır. Psikomotor gelişim farklı değişikliklere uğrasa da bireyin tüm yaşamı boyunca devam eden bir süreçtir. Psiko-motor gelişim, düzenli bir sıra izler.
Psiko-motor gelişim büyük kas ve küçük kas gelişimi olmak üzere iki alanda ele alınır.
- Büyük kas psiko-motor gelişim: Bu gelişim “kaba psiko-motor becerileri” olarak ifade edilmekte. Bir bütün olarak vücudun genel hareketlerini ve denge dinamiğini kapsar. Emekleme, ayakta durma, yürüme, koşma, salınım, dönme, yuvarlanma, zıplama, denge gibi hareketler üzerideki kontrolü anlatmak için kullanılmaktadır.
- Küçük kas psiko-motor gelişim: Bu gelişim ”ince psiko-motor beceriler” olarak ifade edilmekte. Eli ve ayağı kullanması ile ilgili becerileri kapsar. Tutma, kavrama, yazma, yırtma, çizme, yapıştırma, kesme gibi beceriler örnek olarak gösterilmektedir.
Psikomotor beceriler nelerdir?
Psikomotor becerilerin geliştirilmesi, tüm yaşam boyu sürmektedir. Psiko-motor beceriler, bir işin yapılması sırasında kullanılan bilinçli zihinsel etkinliğin yönlendirdiği koordineli kas etkinlikleridir. Örneğin; yazı yazma, daktilo yazma, piyano çalma birer psiko-motor beceridir. Psikomotor yetenek, vücudun bir ya da birden fazla organının katıldığı kas hareketi ya da işlemidir. Psiko-motor öğrenme, çocuğun doğumundan sonra psiko-motor yeteneklerin gelişmesine bağlı kalarak ve yaşı ilerledikçe hızlanarak devam eder. Çocuk doğduğu anda hareket edebilecek ve bazı psiko-motor becerileri gerçekleştirebilecek durumdadır. Hatta ana rahmindeyken bile bazı hareketler yaptığı, dış etkilere karşı bazı yalın tepkiler gösterdiği bilinmektedir. Buna bakarak eğitimciler, eğitim-öğretimin doğumdan önce başladığını söylerler. Doğumdan sonra psiko-motor yetenekler hızla gelişir. Psikomotor öğrenme, bu yeteneklerin gelişmesine bağlıdır.
Psiko-motor yetenekler; dikkat, kuvvet, denge, tepki hızı, eş güdüm ve esneklik olarak ayrılmaktadır.
- Dikkat: Dikkat, kelime anlamı ile ‘duygularla düşünceyi, bir olay ve bir nesne üzerinde toplama’ olarak tanımlanır. Dikkat, göz veya kulağa gelen uyaranların bir kısmının sonraki süreçler için seçilmesidir. Dikkat kavramı, yoğunlaşma ve zihinsel kurgularla eş anlamlı olarak kullanılmaktadır.
- Kuvvet: Bütün psiko-motor davranışların öğrenilmesi bir kuvvet gerektirir. Koşma, atlama, tırmanma, yürüme hatta bir parmağın kıpırdatılması bile kuvvet ister. Bütün vücudun genel bir kuvvetinin olması gerektiği gibi gövdenin, kol ve bacakların, elin ve parmakların öğrenilecek psiko-motor davranışları yapabilecek kuvvete sahip olması gerekir. Kuvvet; bir direnci yenebilme, karşı koyabilme becerisi olarak da tanımlanabilir. Psiko-motor davranışlarda kas ve sinir sisteminin gelişmesi önemli bir yer tutar.
- Denge: Denge, belli bir yerde bir hareketi veya pozisyonu sürdürme, durumunu devam ettirme olarak tanımlanabilmektedir. İlk önemli denge biçimleri, oturma ve ayakta durabilmedir. Çocuklarda psiko-motor becerilerde denge, daima önemli bir güdü olacaktır. Vücut kısımlarını, vücudun ağırlık merkezine göre etkili olarak kullanmayı öğrenecektir. Denge; yürüme, koşma ve atlama becerilerinin kazanılmasında da çok önemli bir faktördür.
- Tepki hızı: İnsanların duyu organlarını harekete geçiren ve insanda bir tepkiye yol açan iç ve dış durum değişikliğine uyarıcı; dışarıdan ya da içeriden gelen uyarıcılara karşı organizmanın gösterdiği davranış tepki olarak tanımlanır. Harekete hazır olma şeklinde ifade edilebilecek olan tepki hızı için vücudun, dışarıdan aldığı uyarıcılara karşı tepki göstermeye hazır olması gerekmektedir (etki-tepki süreci). Etki ile bu etkiye yapılan tepki arasında geçen zaman, reaksiyon zamanıdır. Reaksiyon zamanı ne kadar kısa olursa psikomotor öğrenme de o kadar hızlı olur. Psiko-motor öğrenmede genel olarak bütün vücudun tepkiye hazır olması gereklidir. Özellikle kolların, bacakların ve elin tepki yapabilecek olgunluğa ulaşması gerekir.
- Eş Güdüm (Koordinasyon): Eş güdüm (koordinasyon), belli bir amaca ulaşmak için bilinçli psiko-motor hareketlerin devamlılığı, ahenkli ve uyumlu çalışması olarak tanımlanabilir. Psiko-motor öğrenmenin pek çoğu birden fazla organın çalışmasını gerektirir. En yalın bir davranışta bile göz, el, kol veya ayağın, gövde ile ayağın veya iki elin bir düzen içinde çalışması oldukça zordur. Çocuk, öğrenilecek davranışları yapacak organları arasında yeterli koordinasyonu kuramıyorsa, o davranışı öğrenemez. Bu nedenle organlar arasındaki yeterli koordinasyonun gelişimi, bedensel olgunluğa ve alıştırmalara bağlıdır. Organlar arasındaki eş güdümün artması, bedensel olgunluk arttıkça ve etkinlikle ilgili alıştırmalar çoğaldıkça sağlanacaktır.
- Esneklik: Vücudun gerektiği zaman öne, yana, geriye ve istenen yönlere eğilmesi, yani esnek olması gereklidir. Gövdenin, bacakların yeterli esnekliğe sahip olmadığı zamanlarda psikomotor davranışları öğrenmek mümkün değildir. Özellikle ilk çocukluk döneminde kemikler kıkırdaksı yapıda olduklarından vücut daha da esnektir. Kemikler geliştikçe vücut esnekliği azalır. Esneklik, beş-sekiz yaşlarında sabit kalır. Özellikle on iki-on üç yaşlarında doruk noktaya ulaşır. Cinsiyet esneklikte önemlidir. Kız çocuklar, erkek çocuklara oranla daha esnektir.