Çocuk Grubu Testleri
Çocukların gelişimleri yaşıtlarına göre farklılık gösterebilir. Daha da önemlisi bu farklılıklar çocuğun akranları ile olan ilişkilerinde sorunlara yol açabilir. Farklılıkları anlayabilmek ve en doğru şekilde değerlendirebilmek için, psikologlar tarafından birtakım testler uygulanır. Ek olarak testler ise çocukların; zihinsel, sosyal ve psikomotor becerilerini detaylı olarak ölçmektedir. Testlerin sonucunda elde puanlara göre, çocukların; gelişim, dikkat, zeka, muhakeme, görsel algı gibi özellik ve beceri seviyeleri ortaya çıkar. Çocuk grubu testleri için mobil uygulamamızı indirebilirsiniz.
İlk Çocukluk Oyun Dönemi (3-6 yaş)
Okul öncesi yılları içine alan ilk çocukluk dönemi, çocuğun aktif olarak çevresine yöneldiği, uyarıcılarla dolu dış dünyayı keşfetmeye çalıştığı, insan yaşamının en temel becerilerinin kazanıldığı bir dönemdir. Bu dönemde bedensel gelişme hızı, bebeklik dönemine oranla yavaşlamıştır. Giyinme, tuvaletini yapma gibi özbakım becerileri ile dilin kullanımı bu dönemde günlük yaşamın bir parçası haline gelir. 3-6 yaşları arasında motor becerilerin gelişimi, özellikle fiziksel gelişimle yakından ilgilidir. Kilo artışı, boy uzaması, kemik ve kas gelişimine paralel olarak hareket becerilerinin kazanılmasında beyin, omurilik ve sinir sisteminin gelişimi önemli rol oynamaktadır. Bu dönemde özellikle koşma, atlama, sıçrama, yakalama, fırlatma ve topa vurma gibi hareket becerileri kazanılır. (Hooper ve Mills, 2004; Kandır, 2003)
Çocuk üç yaş civarında cinsiyetini öğrenir. Kız ve erkek kelimelerinin ne ifade ettiğini anlamaya başlar. Ancak bu anlayış bedensel görünüş farklılıklarına dayalıdır. Bu dönemin sonunda cinsel kimliğine ilişkin gelişimi cinsiyetin kalıcılığı ve sürekliliği konusunda bir ilerleme gösterir. (Bacanlı, 2001) Çocuğun bu dönemde aile dışındaki dış çevreye açılması ile birlikte daha çok sosyalleşmesi gündeme gelir. Sosyalleşmede arkadaş grubuna yönelme önemlidir. Üç yaş çocukları yaşıtlarıyla ilişki kurmada zorlanmazlar, ancak ilişkiyi sürdürmede başarısız olabilirler. Dört-beş yaşlarında çocuk kuralları öğrenmeye ve uymaya başlar. Örneğin; deneyimleri sonucunda arkadaşına oyuncağını vermediğinde, arkadaşının da kendisine oyuncağını vermediğini görür. Beş-altı yaşlarında kurallı grup oyunlarına yönelir. Arkadaşlarının duygularını paylaşmaya başlar. Onlara espri yapmaktan hoşlanır. (Kandır,2003)
İkinci Çocukluk-İlkokul Dönemi (7-11 yaş)
Yedi-on bir yaşları arasını kapsayan bu yıllar çocuğun aile ortamından çıkıp, dış dünya ile daha iç içe olduğu bir dönemdir. Bu dönemin başlangıcı ilkokula yeni başlama, son yılları ise çocuğun ergenlik dönemine girmeye başlaması açısından son derece önemlidir. Okul yılları olarak adlandırılan bu dönemde fiziksel, motor, bilişsel ve sosyal becerilerin artması, çocukların daha da bağımsız olmalarını sağlar. Ailelerinden ayrılıp okula başlamak pek çok yeni fırsat yaratır ve bu fırsatlar çocuğu heyecanlandırır. Bu dönemde fiziksel olarak büyür ve yeni beceriler kazanırlar. Okumayı, yazmayı, problem çözmeyi, dünyayı daha iyi anlamayı öğrenirler. Yeni arkadaşlar edinirler. Ancak bu konulardaki başarısızlık, bazen çocuk için yıpratıcı olabilir. Bu dönemde okul yaşantısı ile daha çok arkadaş edinme fırsatı bulurlar. Dersler ve arkadaşlarıyla dolu olan günlerini nasıl geçirecekleri ile ilgili planlar yaparlar. Okula başladıkları ilk yıllarda sosyal ve duygusal açıdan bazı sorunlar yaşasalar da gelişimin yavaş ama düzenli olması nedeniyle okul yılları, insan yaşamının en sakin ve uyumlu geçen yılları olarak değerlendirilir. (Ömeroğlu, 2007a; Woolfolk, 1993)
Bu dönemde fiziksel yeteneklerinin farkına varırlar ve bedenleri üzerindeki kontrolleri artar. Oyunlarında bedensel etkinlikler ağırlık kazanır. Arkadaşlarıyla gerçekleştirdiği etkinlikler, yaşıtlarıyla geçinme becerisini gerektirir. Bu beceriler, sonraki yıllarda sosyal ilişkilerine yön verir. Temel eğitimin verildiği bu yıllarda, çocuk hayatı boyunca ihtiyaç duyacağı okuma-yazma ve hesap becerilerini edinmektedir. Günlük yaşamda olup bitenler çocuğun ilgisini çekmeye başlar. Bu olayları anlayabilmek için temel kavramları oluşturur. (Bacanlı, 2001) Konuşma yeteneği ve kelime dağarcığı oldukça gelişmiştir. Kız ve erkek çocuklar kendi aralarında gruplaşarak oynarlar. Bir yandan yaşıtlarıyla birarada olmaktan hoşlanırken, diğer yandan grup içinde sivrilme, üstünlüğünü kanıtlama çabası vardır. (Yörükoğlu, 2000)
İlk yıllarda anne babasına bağlı olan çocuklar, okul yıllarında ebeveynleri ile daha az zaman geçirmeye başlarlar. Artık ebeveyn-çocuk birlikteliğinden çok, bu ilişkinin kalitesi çocuğun sosyal gelişiminde büyük rol oynar. Bu dönemde ebeveynler için en zor görev, çocuklara sorumluluk duygusu kazandırmak ve okul problemleriyle baş etmelerini sağlamaktır. Anne-babalar çocuklarının kendileriyle ilgili bazı kararlar vermelerini destekleyerek, ev içi ve dışı ile ilgili çeşitli sorumluluklar vererek, bunu kolaylaştırabilirler. (Ulutaş, 2007a)
Çocukların gelişimine etki eden faktörler nelerdir?
Çok yönlü ve karmaşık bir süreç olan gelişim üç temel açıdan incelenebilir:
- Biyolojik bir süreç olarak gelişim,
- Çevrenin etkisi altında yapılaşan bir gelişim ve
- Biyolojik yapının ve çevre özelliklerinin birbirlerini karşılıklı etkiledikleri bir gelişim (Cüceloğlu, 1993)